Ana içeriğe atla

Akbank Girişimci Geliştirme Programı 11. dönem mezunlarını verdi

Akbank Girişimci Geliştirme Programı 11. dönem mezunlarını verdi

Sabancı Üniversitesi Girişimcilik Kurulu (SUGK) ve Akbank işbirliği ile girişimcilere destek olmak amacıyla yürütülen 5 günlük KOBİ MBA programı olan “Akbank Girişimci Geliştirme Programı” 2014 yılı mezunlarını verdi.

Katılımcılar sertifikalarını, 5 Kasım 2014, Çarşamba günü, Karaköy Minerva Palas’ta düzenlenen törenle aldı. 

Sertifika töreninin açış konuşmasını Sabancı Üniversitesi Girişimcilik Kurulu Direktörü Kutlu Kazancı yaptı. Kazancı’nın ardından Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker ve Akbank KOBİ Bankacılığı’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz söz aldılar. Törenin ana konuşmasını Aslanoba Gıda ve Aslanoba Capital’in Başkanı, son 3 senede 30 milyon dolardan fazla fonunu 30’un üzerinde girişimci ve fona yatıran girişimci ve melek yatırımcı Hasan Aslanoba gerçekleştirdi.

Sabancı Üniversitesi Girişimci Geliştirme Programı Direktörü Kutlu Kazancı, Türkiye’deki firmaların yüzde 99’unu KOBİ’lerin oluşturduğunu ve çalışanların yarısının KOBİ’lerde çalıştığını ancak Kore’de KOBİ’lerin yatırımın yüzde 35’ini alırken, Türkiye’de toplam yatırımın yüzde 6-7’sini aldığını söyledi. Kutlu Kazancı,  Kore'de ihracatın yüzde 20’sinin KOBİ’lerden gelirken Türkiye'de yüzde 8’inin KOBİ’ler tarafından yapıldığını belirterek, Girişimci Geliştirme Programı’nı KOBİ’lerin katma değerini ve büyümelerini artırmak için gerçekleştirdiklerine dikkat çekti. Programa 60’ı KOBİ olmak üzere 400 başvurunun geldiğini belirten Kutlu Kazancı, KOBİ’ler için mini MBA programı sayılabilecek 5 günlük eğitimde; yalın yönetim, liderlik, finans, strateji, inovasyon, hukuk, fikri mülkiyet, kamu destekleri ve pazarlama derslerinin yanı sıra firma ziyaretinin (Yemeksepeti.com) olduğunu söyledi. 

Kutlu Kazancı “Girişimci Geliştirme Programı ile Türkiye’deki KOBİ gündemini yakaladık. Bu yıl yüzde 10’dan fazlası İstanbul dışından KOBİ’lerle hep beraber şu sorulara yanıt aradık: Korkuyla mı yöneteceğiz? Gerçek takım arkadaşlığı kurulabilir mi? Hangi tip elemana nasıl davranacağız? Yalın dönüşümle 1,5 senede kişi başı ciro yüzde 150 nasıl artırılır? İşletme sermayemiz büyürken bizi sıkıyor mu geliştiriyor mu? Hangi ürün gruplarına odaklanacağız? Aile anayasasını nasıl kuracağız?” dedi.

Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker konuşmasına tüm 

yaşamın bir girişim olduğunu belirterek başladı. Daron Acemoğlu'nun "Why 

Nations Fail?" kitabına atıfta bulunan Prof. Dr. Nihat Berker, ilerleyen 

ülkelerin girişimciliğin önünü açan ülkeler olduğunu söyledi. Prof. Dr. 

Nihat Berker, girişimciliğin gelişmesi için hem kaynak sağlamanın hem de 

başarıyı ödüllendirmenin önemine vurgu yaptı. 

Sabancı Üniversitesi'nin girişimciliğe verdiği öneme dikkat çeken Prof. 

Dr. Nihat Berker, "Sabancı Üniversitesi her aşamasında girişimciliğe 

önem verdi. 2003 yılında Akbank'ın desteğiyle Girişimci Geliştirme 

Programı'nı başlatmaktan mutluluk duyduk" dedi. 

Girişimcilikte KOBİ'lerin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Nihat Berker, 

kadınların da girişimci olarak iş hayatında yer almalarının değerinin 

altı çizerek "Toplumda her fert müthiş bir güç. Kadınlara girişimciliğin 

yolunu açmayan toplumlar kendilerini karınlarından vururlar. Girişimci 

Geliştirme Programı kapsamında mezun edilen 250 girişimcinin yüzde 

40'nın kadın girişimciler olması umut verici, daha da ilerleme olmalı" dedi. 

Yakın tarihin en büyük girişimcilerinden birinin Mustafa Kemal Atatürk 

olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Nihat Berker, Atatürk'ün çok genç 

yaşlardan itibaren girişimci ve yenilikçi fikirleri olduğunu ve inandıkları uğrunda büyük disiplinle çalıştığını ifade etti. Prof. Dr. Nihat Berker"Bu 

durum bize iftihar ve aynı zamanda büyük bir sorumluluk veriyor. 

Önümüzde çok güçlü bir örnek var. Biz de her yaştan gençler olarak 

girişimci olmalıyız" diyerek sözlerine son verdi. 

Girişimci Geliştirme Programı ile ilgili açıklama yapan Akbank KOBİ Bankacılığı’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz dünya ekonomisinin büyümeyi kalıcı kılacak, iş yaratacak, istikrarı getirecek fikirlere, girişimlere her zamankinden çok ihtiyacı olduğunun altını çizdi. Türkiye’de girişimcilere daha fazla fırsatlar sağlanması gerektiğini ifade eden Oğuz, “Akbank olarak büyüyen ekonomilerin en önemli bileşenleri arasında haklı bir yeri olan girişimciliğin desteklenmesine büyük önem veriyoruz. Çokuluslu dev şirketlerin büyük bir kısmı başlangıçta küçük girişimler olarak doğmuştur. Bir girişimin hayata geçebilmesi için orijinal bir iş fikri ve bu iş fikrinin uygulamaya konulabilmesi için gerekli finansman ve yönetim tecrübesinin bir araya getirilmesi gerekiyor. Ancak çoğu zaman girişimcilerimiz kendilerini destekleyecek imkanlardan yoksun. Bu bakımdan işlerini büyütme fırsatı yakalayamıyorlar. İşte bu noktada girişimcilik ekosistemine değer katan birçok çözüm sunuyoruz. Girişimcilere olan desteğimiz sadece finansal destekle sınırlı değil. Akbank olarak finansman sağlayan bir kuruluştan öte kendimizi “iş ortağı” olarak konumlandırıyoruz. Bilgiye ulaşım, danışmanlık ve yönlendirme konularında da faaliyetlerimiz var. Çünkü küresel rekabet ortamında girişimcilerin finans, pazarlama ve yeni stratejiler geliştirme noktasında bilgiye ihtiyaçları var. Sabancı Üniversitesi ile birlikte hayata geçirdiğimiz “Akbank Girişimci Geliştirme Programı” ile de girişimcilerimizin işlerini daha büyüterek yarının iş dünyasında önemli bir yer edineceklerini umuyoruz. Bundan sonra da girişimcilerimizin geleceğin başarılı KOBİ’lerine dönüşmesi için yeni ürün, hizmet, finansman modelleri, bilgilendirme hizmetleri, işbirlikleri gibi geniş çözüm yelpazemiz ile onların yanında olmaya devam edeceğiz.” dedi.

KAGİDER Başkanı Gülden Türktan girişimciliğin yeni bir konu ve kurgu olduğunu söyledi. Gülden Türtan, para kazandıracak dengeyi, sürdürülebilirliği yakalamak için kurgunun sağlamlığının önemine vurgu yaptı. Dünya Ekonomik Forumu tarafından gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına değinen Gülden Türktan girişimcilere kendi kurgularına kadın bakış açısını taşımalarını önerdi. Pek çok izlenebilir dengede kadınların olumlu etkisi olduğuna dikkat çekerek, bunun başarının anahtarı olduğunu söyledi.

Hasan Aslanoba konuşmasına kendi iş deneyimlerini aktararak başladı. 2012 yılından bu yana teknoloji tabanlı start-up şirketlere yatırım yaptığını söyleyen Aslanoba, bugün yurtdışındaki projeler de dahil olmak üzere 53 tane teknoloji tabanlı start-up şirkete toplamda 46 milyon dolarlık yatırım yaptığını söyledi.

Girişimcilerin teknoloji kullanmaları konusunda sabit fikirli olduğunu vurgulayan Hasan Aslanoba, her şeyin neden teknoloji tabanlı olması gerektiğini şöyle açıkladı “Teknolojiyi kullanmamak tek kolla savaşmak gibi bir şey. Bugünün dünyasında teknolojiyi, başta interneti ve mobil teknolojileri kullanmamız gerekiyor. İnternet kesinlikle, tüm alışkanlıklarımızı, ilişkilerimizi, ticaret yapma şeklimizi, öğrenmemizi, eğlenmemizi vb. değiştirecek olan muazzam bir devrim. Hala buzdağının ucunu görüyoruz aslında. Başta Amerika kıtasında olmak üzere önlenemeyen bir nükleer reaksiyon gibi inanılamaz bir enerji ortaya çıkıyor, ekonomik değer ortaya çıkıyor. Bu muazzam ekonomik enerjinin ortaya çıkmasında girişimci ruh ve sermaye bir araya gelmesi büyük bir rol oynuyor. Bu iki katalizör bir araya geldiği zaman çok büyük ekonomik değerler üretebiliyor çünkü dediğim gibi siz tek kolunuzla savaşırken o iki koluyla üç koluyla beş koluyla savaşabiliyor.” dedi. 

İnovasyon hakkında da görüş veren Aslanoba “Burada mutlaka bir şey icat etmeniz de gerekmiyor, var olan iş modellerini, yurtdışında başarılı olmuş iş modellerini tekrarlayıp, geliştirerek başarılı olabilirsiniz. İyi örnekleri alıp geliştirebilirsiniz. dünyada son derece saygı duyulan bir şey. Yeter ki yasal ortamda kalın, fikri mülkiyet haklarına dokunmayın. Herkes birbirinden iyi örnekleri alır, geliştirir, lokal şartlara adapte eder. Var olanın aynısını yapmayın, bu sizi bir yere getirmez. Önemli olan bir işi ilk sizin yapıyor olmanız, o işin uzmanı olarak sizin markanızın öne çıkmasıdır” dedi. 

Kurumsal firmaların start-up şirketlerden öğreneceği çok şeyi olduğunu ifade eden Hasan Aslanoba Girişimci Geliştirme Programı katılımcılarına şu önerilerde bulundu: “Yalın yönetim konusu son derece önemli, asla mükemmeliyetçi olmayın, hızlı olun. Eğer bir şeyin iyi gitmediğini görüyorsanız, başarısızlığı hızlı görün ve hızlıca yönünüzü çevirin bu çok önemli. O yüzden paranızı, gücünüzü, enerjinizi, ürününüzü mükemmel hale getirmeye uğraşmayın. Yalın bir yaklaşımla çok iyi çalışan ama özellikleri fazla olmayan ürünle sahaya çıkın ve pazarın nabzını bir an önce alın. Bu nedenle de ölçülebilir bir ortam sağladığı için internet ortamı çok önemli. Her davranışınız, sitenizde yaptığınız en ufak bir değişiklik kullanıcı tarafından hemen ödüllendirilebiliyor veya cezalandırılabiliyor. Start-up firmaların en ayırt edici özelliği bu çeviklik hız hareket kabiliyeti. Büyük şirketlerde var olan bir strateji uygulanıyorken küçük şirketler bir stratejinin arayışı içerisindedir. Mesela biz yatırımlarımızda 5 yıllık planlara bakmıyoruz bizim için önemli olan kurucuların kimliğidir. Daha da önemli olan çok büyük bir pazarda daha da büyük bir sorunu çözüyor olmanızdır. Pazara ilk girmenin avantajına sahip olmanız lazım. Bunun dışında girişimciler tutkulu olmak zorundadır. Dünyanın en iyi üniversitelerinde bile okusanız, enerjiniz yani tutkunuz yoksa bir metre bile ileri gidemezseniz. Dünyanın en iyi üniversitelerinde okumak, dil bilmek sizi hayata daha iyi hazırlayan şeylerdir ama tutku, asla vazgeçmemek, yılmamak, yere düştüğü zaman ayağa kalkıp tekrar koşmaya devam etmek bir girişimcinin en temel özellikleridir.”